Çerez Bilgilendirmesi
İnternet sitemizden en verimli şekilde faydalanabilmeniz ve kullanıcı deneyiminizi geliştirebilmek için çerezler (cookie) kullanmaktayız. Bu web sitesini kullanarak çerezleri kullanmamıza izin vermiş olursunuz.
Belediyemiz tarafından düzenlenen “Uluslararası Osmanlı Medeniyeti’nde Şehir Sempozyumu” dün Anitta Otel’de başladı. İki gün sürecek olan sempozyumun açılış töreni dün saat 09.30’da başladı. Sempozyumun açılış törenine Vali Nurullah Çakır, Belediye Başkanı Muzaffer Külcü, Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Reha Metin Alkan, bazı daire müdürleri, akademisyenler ve çok sayıda davetli katıldı.
İlki 2009 yılında düzenlenen ve sunulan tebliğlerin kitap haline getirerek akademik camiaya kazandırıldığı Şehir ve Medeniyet Sempozyumlarının ikincisi olan “Uluslar arası Osmanlı Medeniyeti’nde Şehir Sempozyumu’na aralarında ünlü tarihçi Prof. Dr. Halil İnalcık ve Dolmabahçe Sarayı Müdürü Doç. Dr. Bülent Arı’nın da bulunduğu yurt içi ve yurt dışından pek çok bilim adamı katıldı.
Belediye Başkanı Muzaffer Külcü, “İnsan odaklı hizmet anlayışımızla sürdürdüğümüz çalışmalarımızla biz geleceğin şehrini inşa ediyoruz. Yolları, bulvarları, sosyal donatı alanları, temiz çevresi, parkları, tarihi dokusu, kentsel dönüşüm alanları, yatırım sahaları, kültürel-sportif faaliyetleri ile bu şehri, adeta yeniden imar ediyoruz. Bu hizmetlerle Çorum, 21.yüzyılın örnek kenti olma yolunda emin adımlarla ilerliyor”; dedi.
`Uluslararası Osmanlı Medeniyeti’nde Şehir Sempozyumu`nun açılış töreninde konuşan Belediye Başkanı Muzaffer Külcü, ‘Şehir ve Medeniyet ‘ ana başlığında ikinci sempozyumu düzenlediklerini, bundan sonra iki sempozyum daha düzenleyeceklerini söyledi. Külcü, “Geçen yılki sempozyumumuz ‘Klasik Dönem Şehir Anlayışı’ üzerineydi. Bu sene ise ‘Osmanlı Medeniyetinde Şehir’ temalı ikinci sempozyumu gerçekleştiriyoruz. Önümüzdeki yıl ‘Cumhuriyet ve Şehir Sempozyumu’ bir sonraki yıl da ‘Şehir ve Vizyon’ veya ‘Geleceğin Şehri’ konulu sempozyumla bu seriyi tamamlamış olacağız.”; dedi.
Medeniyetin; uzun bir zaman diliminin ve birden çok unsurun yekünü olan bir olgu olduğunu belirten Külcü, temelinde insan faktörü bulunan medeniyetin, belirli bir coğrafi bölgeye bağlı olmaksızın birden fazla milletin ve alt kültürün bileşkesi olduğunu aktardı.
`Tarihin seyri içerisinde, gelişme ve ilerleme adına insanın her neviden ortaya koyduğu yeni değerler, kavramlar, buluşlar ve prensipler uygarlığın yani medeniyetin özünü teşkil etmektedir.` diyen Külcü, bu değer üretme halinin, insanın fıtratı ile müsemma bir özellik olduğunu kaydetti.
Muzaffer Külcü şöyle devam etti: Zira insan, var olanı daima daha ileri noktaya taşımanın, tekamüle erdirmenin mücadelesi içerisinde olmuştur. İnsan; yeniyi keşfetme ve var olanı olgunlaştırma kabiliyetini, üzerinde yaşadığı mekan konusunda da etkin kılmış, ilkel yerleşme modelini zamanın ruhuna uygun biçimde daima geliştirmiş, aşamalardan geçirmiş ve nihayetinde modern yerleşim kültürünü ortaya koymuştur. Şehirleşmedeki bu değişimde, her ne kadar güncel değerler ve yenilikler etkiliyse de, dinsel inanış, ait olunan kültür ve mensubu bulunulan medeniyetin kimliği de, bu süreçte etkili olmuştur. Bu cihetten bakıldığında insanın gelişimi şehrin gelişimi ve medeniyetin gelişimi paralellik arz eden birer süreçtir.
İnsan ile yaşadığı mekan arasında var olan bu kadim bağ, şehir ile ait olduğu medeniyet arasında da vardır. Bir medeniyetin derinliğini ve o medeniyetin gücünü kavrayabilmek için şehirlerini incelemek gerekir. Zira şehirler içinde doğduğu medeniyetin izlerini taşır. Medeniyetin gücü, etki alanı ve ruhu şehirlerini de biçimlendirir.
Osmanlı Medeniyeti’nde şehir mevzuunu incelerken konuya bu açıdan da yaklaşılması gerektiği muhakkaktır. Asırlar boyunca insanlığa; adalet, hoşgörü, ilim ve hikmet ışığı yayan Osmanlı Medeniyeti sahip olduğu kimlikli şehirleri ve mimari ruhuyla da takdire şayan bir şehircilik kültürünü geliştirmeyi başarmıştır.
Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz ‘Osmanlı Medeniyetinde Şehir Sempozyumu’nda siz değerli hocalarımız sunumlarınızla bu konuyu şüphesiz tafsilatlı bir biçimde ortaya koyacaksınız.
Biz Çorum Belediyesi olarak şehircilik anlamında birçok önemli projeyi hayata geçirdik. Burada rakamlar vererek sizlerin çok değerli vaktini almak istemiyorum. Ancak genel olarak şunu ifade etmeliyim ki; Biz Çorum’u gelecekte her bakımdan daha güçlü vizyona sahip bir şehir haline getirmenin gayreti içerisindeyiz.
Kentsel dönüşüm projelerimizden imar düzenlemelerine, park ve rekreasyon çalışmalarımızdan, alt yapı yatırımlarına, peyzaj uygulamalarından yeni cadde ve bulvar çalışmalarına kadar, hemen her alanda, Çorum’u geleceği daha parlak bir şehir haline getirme arzusundayız.
Bu çalışmalarımızı planlarken mensubu bulunduğumuz medeniyetin şehircilik ruhu ile hareket ediyoruz. Şehirlerin, dünü bugünü ve yarını olan canlı bir organizma olduğunun bilinci ile bu projelerimizi geliştiriyoruz.
Burada bir hususu özellikle belirtmek istiyorum. O da şudur: Bizim medeniyetimizin özünde milletimizin birlikte yaşama, ortak bir geleceği birlikte planlama ve imkanlardan birlikte istifade etme anlayışı vardır. Bu mefkureyi aziz milletimiz, tarihte olduğu gibi bugün de çok canlı bir şekilde muhafaza etmektedir.
Bu şehrin yöneticileri olan bizler, Çorum’u şehircilik anlamında standartları yüksek bir kent haline getirebiliriz. Geniş bulvarlarla şehri donatabilir, modern yapılarla şehrin görünümünü zenginleştirebiliriz. Bunlar elbette oldukça önemli yatırımlardır. Ancak daha da önemlisi; bu medeniyetin özünde var olan kardeşliği, digergamlığı, paylaşma şuurunu, birlik ve beraberlik atmosferini daha da sağlamlaştıracak adımları atmaktır.
Çünkü bir şehir; yapıları, sosyal donatıları, cadde, bulvar ve çarşılarının yanı sıra insanıyla, insanının refahıyla, huzuruyla, sosyal barışıyla ruh kazanır. Hemşerilerimizin şehri ile ve şehrin sakinleriyle barışık olması ise bu ruhun yegane kaynağıdır. Başta ifade ettiğim gibi şehirle insan arasında ve her ikisinin mensubu olduğu medeniyet arasındaki bağ, işte bu kadar kadimdir bu kadar kavidir.
Yesrib, Hz. Muhammed ve Ashabı ile Medine’dir ve öylece bir medeniyet şehridir. İstanbul, Sultan Fatih ve O’nun nesliyle mağrurdur. Konya, Hz. Mevlana ile hakikat aşkının dergahı olmuştur. Bağdat, hem Harun Reşit’le anılır hem de Cüneyd-i Bağdadi’ nin diyarıdır. İşte biz, şehir ile insan arasındaki bu güçlü bağı gözeterek şehrimizle ilgili çalışmalarımızı planlıyoruz. İnanıyorum ki hizmetlerimiz bu anlayışla sürdükçe, insanımız kazanacaktır.
‘İnsan odaklı’ hizmet anlayışımızla sürdürdüğümüz bu çalışmalarımızla biz geleceğin şehrini inşa ediyoruz. Yolları, bulvarları, sosyal donatı alanları, temiz çevresi, parkları, tarihi dokusu, kentsel dönüşüm alanları, yatırım sahaları, kültürel-sportif faaliyetleri ile bu şehri, adeta yeniden imar ediyoruz. Bu hizmetlerle Çorum, 21.yüzyılın örnek kenti olma yolunda emin adımlarla ilerliyor”; dedi.
İnternet sitemizden en verimli şekilde faydalanabilmeniz ve kullanıcı deneyiminizi geliştirebilmek için çerezler (cookie) kullanmaktayız. Bu web sitesini kullanarak çerezleri kullanmamıza izin vermiş olursunuz.