Çerez Bilgilendirmesi
İnternet sitemizden en verimli şekilde faydalanabilmeniz ve kullanıcı deneyiminizi geliştirebilmek için çerezler (cookie) kullanmaktayız. Bu web sitesini kullanarak çerezleri kullanmamıza izin vermiş olursunuz.
7. Kitap Fuarı açıldı
22 Mayıs 2017 Pazartesi
Belediye Başkanı Muzaffer Külcü, sosyal ve kültürel faaliyetlere büyük önem verdiklerini vurgulayarak, “Gönülleri abat ediyoruz” dedi.
Düzenledikleri sosyal ve kültürel faaliyetlerle şehrin gelişimine katkıda bulunduklarını anlatan Muzaffer Külcü, tüm bu etkinliklerin Çorum’da hayata geçirdikleri yeni belediyecilik anlayışının ürünü olduğunu söyledi.
Türkiye Diyanet Vakfı işbirliğinde başlattıkları Kitap ve Kültür Günleri’nin 7.’sini Çorum Belediyesi olarak tek başına organize ettiklerini anlatan Külcü, ‘Yol arkadaşlarımız’ dediği Milli Eğitim Müdürlüğü, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü ile Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Çorum Şubesi’ne teşekkür etti.
Başkan Külcü, “Ortada emek var. Marifet iltifata tabidir. Güzel işleri yapanlara teşekkür etmeyen Cenab-ı Allah’a hamdetmekte de zaaf gösterir” diye konuştu.
TEREDDÜT TEVECCÜHE DÖNÜŞTÜ
Kitap ve Kültür Günleri etkinliğini ilk başlattıkları zaman bazı tereddütlerinin olduğunu itiraf eden Belediye Başkanı Külcü, “Ziyaretçi sayısı 45-50 bini aşınca yenilerini düzenlemek için bizi teşvik etti” dedi.
Organizasyonun sadece kitap fuarından ibaret olmadığını, zengin içeriğiyle bir kültür platformuna dönüştüğünü anlatan Külcü, “Türkiye’nin seçkin yazarlarını Çorum halkıyla buluşturmanın mutluluğunu yaşıyoruz” şeklinde konuştu.
‘YENİ BELEDİYECİLİK ANLAYIŞIMIZIN TEZAHÜRÜ’
Açılışı yapılan 7. Kitap ve Kültür Günleri’nde konuşan Külcü, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu tür organizasyonlar yeni belediyecilik anlayışımızın bir tezahürü aslında. 2009 yılından beri söylediğimiz gibi, Belediyecilik sadece altyapı yatırımlarından ibaret değil. Spor, kültür ve sanat gibi alanlara da Belediyelerin ilgi göstermesi, lokomotif olması gerekir. Bu nedenle yeni bir belediyecilik anlayışı ortaya koyuyoruz. Tüm bu hizmetlerden muradımız, birlikte yaşadığımız insanların gönüllerini abat etmek. Bunu sosyal ve kültürel faaliyetlerle ve kurduğunuz insani ilişkilerle yaparsınız.
Çanakkale gezileri projemizle bugüne kadar 21 bin hemşehrimizi şehitler diyarına götürdük. Bu sene en az 10 bin kişi daha Çanakkale Şehitliği’ni ziyaret edip şühedaya dua edecekler.
2012 yılından bu yana yürüttüğümüz kitap okuma çalışmasında ulaştığımız sayı 2 binlere ulaştı. Bu proje ile lise çağındaki gençlerimize kitap alıyoruz, aralarında değişiyorlar ve yıl boyunca onlarca kitap okumuş oluyorlar. Yüz yıl sonrasını düşünenlere insana yatırım yapmaları önerilir. Biz de ülkemizin, devletimizin ve şehrimizin geleceğine yatırım yapıyoruz. Günübirlik çalışmalarla devletin geleceğini tayin edemezsiniz. Eğer aydınlık bir gelecek inşaa etmek istiyorsanız gençlere yönelik bu tür çalışmalar yapmak gerek.
‘KENDİNİ DÜZELTMEYEN, DÜNYAYI DÜZELTEBİLİR Mİ?’
Akıl, doğru kullanılmadığı zaman insan yanlış yollara sapabiliyor. Bugün, Allah adına iş yaptığını söyleyen tipler, Cenab-ı Hakk’ın kitabını okutmak yerine kendi kitaplarını okutuyorlar. Bizim rehberimiz belli: Kuran ve Peygamber Efendimiz’in sünneti. Tek tip insan modeli oluşturmak isteyenlere aldanmayın. Mankurtlaşan bu tiplerden kurtulmak lazım. Bunun için değişik kaynaklardan beslenmek gerek. Kitap ve Kültür Günleri ile bunu amaçlıyoruz. Milletimizi geçmişteki ihtişamlı günlerine ancak böyle döndürürüz. Biz bir irfan medeniyetinin evlatları, mirasçılarıyız. Ancak kabul etmek gerek ki o şanlı geçmişimizden biraz koptuk. Bizim hem bugüne hem de tarihe karşı mesuliyetlerimiz var. İrfan medeniyeti kuran ecdadımıza karşı sorumluyuz. Ecdadımıza layık bir nesil olarak aynı onlar gibi irfan, adalet ve hoşgörü medeniyeti inşaa etmek zorundayız. Bunun için önce kendimizi inşaa etmeliyiz. Kendisini düzeltmeyen dünyayı düzeltebilir mi? Öte yandan tüm insanlığa karşı mesuliyetimiz var. Bunun için Batı’yı yakalamak ve geçmek zorundayız. Onların medeniyeti sadece emelleri için almak üzerine kurulu. Osmanlı’nın çekildiği topraklarda acı ve gözyaşı sürüyor. O nedenle tüm insanlığa karşı borcumuz var. Son 15 yılda yakaladığımız ivme ile inşaallah ülkemiz o şanlı günlerine tekrar dönecek.”